Sosyal Medya Hesaplarım

Instagram

28 Haziran 2013 Cuma

İHANET 2

''Öyle bir çağdayız aşkı öldürmeye meğilli eller görüyorum ama aynı zamanda yalanlar görüyorum hala burdan bakınca hiyanet ve üçkağıt doludurlar.
Sürekli huzur dolu olmak ister insanoğlu halbuki sürekli huzur sürekli ölüm demektir.
Bütün hayatımı arkaya aldım şu sıra. Herşeyi tepeden tırnağa görüyorum ve bunu isteyerek yapıyorum. Kaybedilmiş bir partidir benim hayatım. İktidara gelememiş olsamda hep  kaybetmiş bir parti olarak kalacağım.



Aslında bazı boklardan kurtulmanın tek yolu mutlu olmaktır. Tek bir mermiye gerek kalmadan bile öldürebiliriz.

Hayatları boyunca iyi bir aşk, iyi bir aile hayatı, iyi bir arkadaş çevresi yaşayamayan ne çok insan var bir düşünün, düşünmekten yüzleri çürümüş bu insanların ve beyinleri artık eski işlevini kaybetmiş yaşam ile sevinç arasındaki o dokuyu sezememiş unutmuşturlar. Şükredin...

''Vereceğim örnek hakikaten tam olarak bizi anlatıyor buradaki realist duyguyu kapın''

İnsanoğlunun yaşamı tam olarak bir otomobil gibidir. Ufak bakımlar ister arada onarmalar, ayarlamalar, tamirler ve düzenlemeler bunları yapmazsan ya çekişten düşeceksin ya da yolda kalacaksın. Şimdi bunu kendimize yoralım haklılık payım nedir peki ?

Yaşamın büyütülecek bir yanı yoktur yaşamın her ayrıntısı ufacıktır çok miniktir gözümüzde biz büyüttük aslında herşeyi.

Acılarınızı hazza dönüştürün bunu başardıktan sonra aslında gerçek olanı sizi siz yapanı bulursunuz.

Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz kimse farklı bir yana sapmıyor hiçliğin alt üst olmuş dalgalarında sürüklenip gidiyoruz dikkat edilmesi gereken nokta bu hiçlik ve piçliklerin altında kısacası yaşadığın bu dalgalanmaların içinde kendini kaybetmemek. Bu hain duygunun seni üzmesine izin verme. Hayatın bir bok kovasından farksız olduğunun bilincine varın boktan kasıt nedir bir nevze anlatabildim sanırım boklar ve bok insanlar.

Beyinse bir düşünce musluğudur musluğundan çoğu zaman siyah akıyor. Yüzünü yıkamak istiyorsun ama yüzüm yok diyorsun ! Utançtan mı? Yoksa… Yoksa ney ?

Bense Siyahı sıvıyorum kollarıma. Aklımda bezden bir çocuk! Aklımda bezgin bir çocuk! Aklımda benzi eksik bir çocuk! Çocuğu çıkarmak istiyorum aklımdan, siyahı sıvıyorum aklıma. Aklımdan çıkmıyor çocuk. Aklımı çıkarıyorum! Aklımı kaçırıyorum! Aklım akıyor musluğumdan…

“Bugün artık sadece şu duyguların çekim gücü kaldı: nefret, tiksinti, alerji, iğrenme, hayal kırıklığı, bulantı, antipati, bıkkınlık. Artık insanlar neyi istediklerini bilmiyor. Neyi istemediklerinden daha eminler. Günümüzün süreçleri red, soğukluk, sevgisizlik, alerji duygusu. Nefret de bu tepkisel boşalmaya, içindekini dışa atmaya yönelik paradigmanın bir parçası: reddediyorum, istemiyorum, uzlaşmıyorum.”

evet, evet
aslında
budur
istediğim
hep istediğim
her zaman istediğim
geriye dönmek
en başa
doğduğum yere
vücuduma.

Kafanızın içindeki ön yargılardan kurtulun ve yaşamı olduğu gibi sevin.

"Hey gidi biz ve bizim gibiler gün batımlarının hüzünlü çocukları''
.

Blogger templates