Herkesin kabul ettiği sıradan birgün, sözcükler gürültülü ve baş ağrıtıyor.
Uzaklarla konuşmalar, boş boş bakınmalar.
Dünyaya sığmaz dediler bu kalpler, şimdi ise bi odaya kapandı bütün yanlızlıklar.
Şimdi gelmeyin kapalıdır bütün manevi dükkanlar.
Yine kitaplara dalma vaktidir, yelkenler fora.
Sinir harbine uğradığımız sıradan günlerin ardarda gelmesi gerçekten çok acıdır. E hadi biraz gül
artık ne bu dünya'ya bir kere geliyorsun diyen adamın içindeki sessizlik gibiydi herşey ne kaldı bak ellerimde. Bilmiyorum. Her adımımı daha derine gömüyorum. Bizzat insanlar üzerine yazarken bile onlardan uzak kaldığımda kendimi daha iyi hissediyorum; iki santim uzakta olmak bile iyidir, iki mil uzakta olmak harika, iki bin mil uzakta olmaksa mükemmel. Küçük bir odada içki ve sigara içerek yalnız olmak güzeldi. İyi eşlik etmişimdir kendime hep. Kimsenin edemediği kadar.
Bir
insanı neyin yiyip bitirdiğini asla bilemezsiniz. belli bir kafa
durumuna gelmişseniz en basit şeyler bile korkunç problemlere
dönüşebilirler ve en kötü endişe/korku/acı yorgunluğu, açıklayamadığın,
anlayamadığın, aklına bile gelmeyendir. Kendini
daha kötü hissedememe durumu. Biliyorsunuz sanırım, arada sırada
herkesin kapıldığı bir his. Ben biraz fazla kapılıyorum. Çok fazla.
'' Ve Uğrunda büyük savaş verdiğim her şey kahkaha efektli bir durum komedisi ile gülünç şeyler olup çıkacaklardı karşıma.'' Tanrım. Tanrım ...
-CB-..